Kadife kordonu geçip neon ışıkların ardında kaybolduğu o gece, her şey bitmiş sanmışlardı. Ona "sadece bir yüz" ve "bedeninden ibaret" gözüyle bakanlar, aldanıyordu. Striptiz kulübünün parlak ama acımasız sahnesinden kovulmak, yüreğinde sadece kırgınlık değil, soğuk ve keskin bir intikam arzusu da bırakmıştı. Patron, sadece onun geçim yolunu elinden almamış, onu aşağılamış ve onuruyla oynamıştı. Ama bu son değildi; asıl hikaye şimdi başlıyordu. Tüm hayatı boyunca arka planda kalmış, seyredilmiş ve yargılanmıştı. Şimdi sıra, sahnenin gerçek yıldızı olmaya ve oyunu kendi kurallarıyla oynamaya gelmişti. Onu hafife alan o karanlık patronu ve onun gölgedeki adamlarını devirmek için, sahnede yalnız olmadığı gibi, bu savaşta da yalnız değildi. Yanına, her biri kendi hikayesinin gizli kahramanı olan diğer dansçıları da aldı: kulübün müdavimlerini hipnotize eden büyüleyici güzellik, elektronik sistemlerle dans eden hacker deha ve geçmişin ağır yüklerini omzunda taşıyan fiziksel bir savaşçı. Birlikte, nefes kesici derecede riskli bir soygun planını işlemeye başladılar. Hedef, sadece para değil; patronun gücünün, gururunun ve kirli sırlarının saklandığı o kasadı. Bu, sadece bir hırsızlık değil, bir meydan okumaydı. Onları sadece birer "görüntü" zanneden o eril düzene, zekânın, dayanışmanın ve yürek gücünün en keskin silahlar olduğunu göstereceklerdi. Ve plan işlediğinde, o gece kulübün ışıkları söndüğünde, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.