Hayatın karmaşasından ve gürültüsünden uzakta, sanki zamanın durduğu bir yerde, küçük ve şirin bir sahil kasabası... Burası, sıradan insanların yanı sıra, gökyüzünden inmiş gibi duran, gizemli ve güzel varlıklara da ev sahipliği yapıyor. "Heavenly Ever After", işte bu iki farklı dünyanın beklenmedik bir şekilde kesiştiği, masalsı bir aşk hikayesini anlatıyor. Hikayemizin kalbinde, insan dünyasına merakla inen, saf ve iyi kalpli bir melek olan Haneul var. İnsanların yaşamlarına dokunmak, onların sevinçlerini ve hüzünlerini deneyimlemek isterken, bu dünyada hiç beklemediği bir duyguyla karşılaşıyor: Aşk.
Deniz kenarında küçük bir kafe işleten, kalbi kırık ama hayata umutla tutunan genç bir adam olan Lee Jin Woo ile yolları kesiştiğinde, Haneul'un melek kanatları bile bu yeni duygunun sıcaklığıyla titremeye başlar. İki farklı dünyanın bu iki yalnız kalbi, birbirlerinde teselli ve anlam bulurken, aralarındaki bağ giderek güçlenir. Ancak bu aşk, beraberinde zorlukları da getirir. Meleklerin dünyasının kuralları, insanların önyargıları ve geçmişin gölgeleri bu masalsı ilişkinin önünde engeller oluşturur. Haneul ve Jin Woo, aşklarını korumak ve birlikte bir "sonsuza dek" yaratmak için kendi dünyalarının sınırlarını aşmak zorunda kalacaklardır.
"Heavenly Ever After", büyülü atmosferi, sıcak karakterleri ve kalbe dokunan anlatımıyla izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. İki farklı dünyanın arasındaki bu imkansız aşk, umudun, sevginin ve fedakarlığın gücünü gözler önüne sererken, "sonsuza dek"in sadece masallarda değil, bazen dünyanın kıyısında da mümkün olabileceğini fısıldıyor. Hazır olun, bu masalsı yolculuk kalbinizi ısıtacak ve size aşkın sınırları olmadığını hatırlatacak.